Gelir Tablosu Düzenleme İlkeleri Nelerdir?
Değerli okurlar, gelir tablosu düzenleme ilkeleri nelerdir? Gelir tablosu, işletmenin belli bir dönemde elde ettiği tüm gelirler ve aynı dönemde kullandığı bütün maliyet ve giderleri ile bunların sonucunda işletmenin elde ettiği dönem net kârını veya dönem net zararını kapsar.
Gelir tablosunun düzenlenmesinde esas faaliyetlerden sağlanan gelir ve süreklilik gösteren diğer olağan faaliyetlerden sağlanan gelir ayrı gösterileceği gibi, süreklilik göstermeyen olağandışı gelirler de ayrı olarak gösterilir. Buna göre, esas faaliyetler için yapılan giderler ile süreklilik göstermeyen olağandışı giderler ayrı ayrı gösterilir.
Gelir tablosunun ilkelerinin amacı, satışların, gelirlerin, satışlar maliyetinin, giderlerlerin, kâr ve zararlara ait hesapların ve belli dönemlere ait işletme faaliyet sonuçlarının sınıflandırılmış ve gerçeğe uygun olarak gösterilmesini sağlamaktır.
Bütün satışlar, gelir ve kârlar ile maliyet, gider ve zararlar, brüt tutarları üzerinden gösterilirler ve hiçbir satış, gelir ve kâr kalemi, bir maliyet, gider ve zarar kalemi ile tamamen veya kısmen karşılaştırılmak suretiyle gelir tablosu kapsamından çıkarılamaz.

Bu amaç doğrultusunda benimsenen gelir tablosu ilkeleri aşağıdaki gibidir.
A) Gerçekleşmemiş satışlar, gelir ve kârlar; gerçekleşmiş gibi veya gerçekleşenler gerçek tutarından fazla veya az gösterilmemelidir. Belli bir dönem veya dönemlerin gerçeğe uygun faaliyet sonuçlarını göstermek için, dönem veya dönemlerin başında ve sonunda doğru hesap kesim işlemleri yapılmalıdır.
B) Belli bir dönemin satışları ve gelirleri bunları elde etmek için yapılan satışların maliyetleri ve giderleri ile karşılaştırılmamalıdır. Belli bir dönem veya dönemlerin başında ve sonunda maliyet ve giderleri gerçeğe uygun olarak gösterebilmek için stoklarda, alacak ve borçlarda doğru hesap kesimi işlemleri yapılmalıdır.
C) Maddi ve maddi olmayan duran varlıklar ile özel tükenmeye tabi varlıklar için uygun amortisman ve tükenme payları ayrılmalıdır.
D) Maliyetler, maddi duran varlıklar, stoklar, stoklar, onarım ve bakım ve diğer gider grupları arasında uygun bir şekilde dağıtılmalıdır. Bunlardan direkt olanları doğrudan doğruya, birden fazla faaliyeti ilgilendirilenleri zaman ve kullanma faktörü dikkate alınarak tahakkuk ettirilip dağıtılmalıdır.
E) Arızı ve olağanüstü niteliğe sahip kâr ve zararlar meydana geldikleri dönemde tahakkuk ettirilmeli, fakat normal faaliyet sonuçlarından ayrı olarak gösterilmelidir.
F) Bütün kâr ve zararlardan, önceki dönemlerin mali tablolarında düzeltme yapılmasını gerektirecek büyüklük ve nitelikler dışında kalanlar, dönemin gelir tablosunda gösterilmelidir.
G) Karşılıklar; işletmenin kârını keyfi bir şekilde azaltmak veya bir döneme ait kârı fiğer döneme aktarmak amacıyla kullanılmalıdır.
H) Dönem sonuçlarının tespiti ile ilgili olarak uygulana gelen değerleme esasları ve maliyet yöntemlerinde bir değişiklik yapıldığı takdirde, bu değişikliğin etkileri açıkça belirtilmelidir.
I) Bilanço tarihinde var olan ve sonucu belirsiz bir veya bir kaç olayın gelecekte ortaya çıkıp çıkmamasına bağlı durumları ifade eden, şarta bağlı olaylardan kaynaklanan, makul bir gerçeğe yakın olarak tahmin edilebilen gider ve zararlar, tahakkuk ettirilerek gelir tablosuna yansıtılır. Şarta bağlı gelir ve kârlar için ise gerçekleşme ihtimali yüksek de olsa herhangi bir tahakkuk işlemi yapılmaz, dipnotlarda açıklama yapılır.
Sitemizi sosyal medya hesaplarınızda paylaştığınız için teşekkür ederiz.
Bilanço Düzenleme İlkeleri Nelerdir? konulu yazmızı okumak için tıklayınız