Ufuk Açıcı 10 Film Önerisi
Sinemanın gücünü asla hafife almamak gerekir. Bazen izlediğimiz bir film, hayatımızda büyük değişikliklere yol açabilir. İnancımızı, öz güvenimizi yerine getirebilir. Bu yazımızda gerçek insanların, gerçek hikayelerini anlatan yapımlara göz atıyoruz. Emin olun filmlerde anlatılan her bir hikaye size, başarının çok da uzakta olmadığını gösterecek.
1. The Matrix
Saygın bir yazılım şirketinde çalışan Thomas Anderson (Keanu Reeves), gecelerini “Neo” adı altında program kırarak ve Matrix’i araştırarak geçirir. Esrarengiz şekilde Trinity ve Morpheus ile tanışan Neo, yaşadığı dünyanın aslında beyninde gerçekleşen bir simülasyondan ibaret olduğunu öğrenir ve kendini bu durumdan kurtarmak için Morpheus’un önderliğindeki ekibe katılır. Neo gerçek dünyada ilk nefesini aldıktan sonra simülasyona tekrar girerek Matrix’in ne olduğunu kavrayacak ve kurtarılma nedenini öğrenerek gelişen olaylar çerçevesinde yeni kimliğini tanımaya çalışacaktır.
Filmdeki olaylar çok ileri bir tarihte teknolojinin son derece gelişmiş olduğu, yapay zekaya sahip makinelerin yaratılmış olduğu bir dünyada geçmektedir. Bu dünyada makineler ve insanlar arasında ortaya çıkmış, savaş sonucunda insan ırkı makineleri yenebilmek için onların enerji kaynağı olan güneş ışınlarının dünyaya inmesini engellemek adına, gökyüzünü kimyasal silahlarla siyah bulutlar oluşturmak suretiyle kapatmıştır. Bunun sonucunda enerji ihtiyacını karşılayamayan makineler yeni enerji kaynakları bulmaya yönelir ve insan vücudunun çok iyi bir enerji motoru olduğunu fark ederler. Böylece insanları köle olarak enerji üretimi için kullanmaya başlarlar ve herhangi bir isyan durumundan kaçınmak için insanların zihinlerini meşgul edecek bir program tasarlarlar. Bunun sonucunda köle insanlar aslında bilinçsiz bir şekilde uyurken zihinleri makinelere bağlı bir şekilde Matrix programının içerisinde her şeyden habersiz sanal bir dünyada yaşamaya devam ederler. Filmin başkahramanı Neo bu insan tarlalarında uyanır ve gerçek dünyada insanların yaşadığı tek yer altı şehri olan Zion’a götürülür ve gerçek dünyaya alıştıktan sonra Morpheus’un ekibiyle beraber makinelere karşı savaşmaya başlar.
2. Umudunu Kaybetme
San Francisco’da karısı Linda ve oğlu Christopher ile yaşayan Chris Gardner, 1981 yılında pahalı ve çabuk demode olan bir teknoloji olan kemik tarayıcı ürünlerinin satışını üstlenir. Bu ürünlerin satışında başarı sağlayamaması üzerine karısı Linda tarafından terk edilir.
Maddi kazanç sağlamak için değişik alanlara yönelen Gardner Dean Witter’dan bir yönetici ile tanışır ve bir zeka küpü’nü çözerek onu etkiler. Tanıştığı yeni kişi sayesinde borsada sarraf olabilmek adına bir şans yakalar. Dean Witter’da stajyer olur ve ücret almasa da programın sonunda iş ve parlak bir gelecek elde edeceğini umarak kabul eder. Parasal güvencesi olmayan Chris ve oğlu, kısa süre sonra oturdukları daireden çıkartılırlar ve geceyi geçirmek için düşkünler evi gibi bulabildikleri her yerde kalırlar. Chris, babalık görevini sevgi ve özenle yerine getirmeye devam eder.
3. Truman Show
Truman Burbank, kartpostalları aratmayacak güzellikte bir adada yaşamaktadır. Bir işi, evi ve çok sevdiği karısı vardır. Ancak Truman dışında herkes bunun bir oyun olduğunu bilir. Truman’ın yaşamı gerçek sandığı bu stüdyolarda tam otuz yıldır, aralıksız olarak ve reklam vermeden bu yaşamı 24 saat boyunca canlı olarak televizyonda yayınlanmaktadır.
Truman’ın annesi, babası ve eşi kısacası tüm ailesi de sahtedir. Çocukluğunda bile dış dünyanın olmadığı Truman’a ikna edilmeye çalışılmıştır. Okullarında kaşiflik gibi dış dünyanın görülmesine sebep olacak meslekleri özenmesine izin verilmemiştir. Bir gün sudan korkutulmaya çalıştırılmak için ve sahte babasının bu sahte hayatı sürdüremeyeceğini söylediği için kayıkta babasının denizin dibinde boğulma sahnesini yaratılmıştır.
Lise yıllarında karşılaştığı bir kıza âşık olmuştur, ama bütün oyuncular tarafından bu kızdan ayrılmasını istemiştir. Kızın sahte adı Lauren’dir ama kızın sahte babası tarafından söylenti Fiji Adaları’na kaçıp diziden alındığında gerçek adının Sylvia ve bütün bunların bir düzmece olduğunu anlatmıştır.
Truman bu ana kadar hiç şüphelenmemiştir, ta ki babasını caddeden geçen insanlar arasında görünceye kadar… Zaten sahte eşinin evlilik fotoğrafında bir yalan işareti yaptığını da gördüğünde tüm gerçekleri öğrenmeye başlamıştır. O zaman 30 yaşına girdiği bölümde dizinin yönetmenine direnmiş ve sonunda gerçek dünyaya ulaşmıştır.
4. Fight Club
Dövüş Kulübü (İngilizce özgün adı: Fight Club), Chuck Palahniuk tarafından 1996 yılında yazılmış bir romandır.
Palahniuk, geçimini Freightliner adlı bir şirkette otomobil tamirciliği yaparak kazanmaktayken 1996’da arkadaşlarıyla birlikte devam ettiği bir edebiyat grubu çerçevesinde Project Mayhem (Kargaşa Projesi) adlı kısa hikâyeyi yazdı. Söz konusu hikâye 3 ay içerisinde Dövüş Kulübü‘ne dönüşmüştür.
Kitabın konusu, başkarakterin insomnia hastalığı ile olan mücadelesini ele alır. Doktorunun görüşüne göre insomniadan müzdarip değil ve rahatlığı çeşitli destek gruplarında hasta bir kişiymiş gibi katılarak buluyor. Sonradan, Tyler Durden adında bir adamla tanışıyor ve psikoterapi amaçlı dövüş kulübünü başlatıyor.
Roman, Palahniuk’un kamp yaparken yaşadığı bir ağız kavgasından esinlenmiştir. Vücudunda morluk ve şişlikler olmasına rağmen, iş arkadaşları kampta ne olduğunu sormaya çekinmiştir. İş arkadaşlarının ilgisizliği Dövüş Kulübü‘nün yazımına ilham vermiştir.
1999 yılında yönetmen David Fincher, baş rol oyuncuları Brad Pitt ve Edward Norton olmak üzere romanı, aynı isimle sinemaya uyarladı.
4. Forrest Gump
Forrest Gump, 1986 yılında Winston Groom tarafından aynı adla yayımlanan romandan esinlenerek çekilmiş, 1994 yapımı epik, romantik, komedi-drama dalında bir filmdir. Robert Zemeckis tarafından çekilmiş ve Tom Hanks, Robin Wright, Gary Sinise ve Sally Field başrol oyunculuklarını yapmıştır.
Film, öğrenme güçlüğü yaşayan ancak atletik olarak inanılmaz yeteneklere sahip Forrest Gump’ın, doğum yılı olan 1944 ve 1982 yılları arasında gerçekleşmiş, bazen sadece gözlemlediği, bazen de başkalarına ilham verdiği 20. yüzyılın dönüm noktası olaylarını betimler. Film, esinlenilerek çekildiği Winston Groom’un romanından, Forrest’ın kişiliği ve ele alınan bazı olaylar yönünden farklıdır. Başta Georgia olmak üzere, Kuzey ve Güney Carolina’da, 1993 yılının sonlarına doğru çekilmiştir. Filmin kahramanını eski arşiv görüntülerine dahil edebilmek ve bazı sahneleri çekebilmek için, gelişmiş görsel efektler kullanılmıştır. Ele alınan sahneleri daha iyi anlatabilmek için, dönemlerin ruhuna uygun kapsamlı bir müzik arşivi kullanılmıştır. Film müziğinin ticari baskısı, dünya genelinde 12 milyondan fazla satarak en fazla satan albümler sıralamasına girmiştir.
5. Into the Wild
Into the Wild, Jon Krakauer’ın 1996 yılında yayımlanan ve Christopher McCandless adındaki bir gencin maceraları hakkında, filmle aynı ada sahip, kurgusal olmayan bir kitabından uyarlanmış, 2007 yapımı sinema filmi. Türkçede Özgürlük Yolu olarak da bilinen filmin ve uyarlandığı kitabın orijinal İngilizce adı Vahşi Doğaya Doğru anlamına gelir ve adını eserin başlarındaki “I now walk into the wild” (Türkçesi: Şimdi vahşi doğaya doğru yürüyorum) cümlesinden alır.
Sean Penn’in yönetmenliğini ve yapımcılığını yaptığı filmin oyuncu kadrosunda Emile Hirsch, Vince Vaughn ve Catherine Keener yer alır. Film, En İyi Kurgu ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Hal Holbrook) dalında Oscar’a aday gösterilmiştir. Amerikan Film Enstitüsünce hazırlanan “2007 yılının Amerikan filmleri” listesinde bulunmaktadır.
Üniversiteden yeni mezun olan Christopher, anne ve babasıyla geçmişte yaşadığı sorunların da etkisiyle, sahip olduğu her şeyden vazgeçer ve Alaska’da vahşi doğada tek başına yaşamaya çalışır. Alaska’ya kadar olan iki senelik yolculuğu esnasında pek çok renkli karakterle arkadaşlık kurar.
6. Color of Paradise
Cennetin Rengi 1999 İran yapımı dramatik filmdir. Özgün adı Rang-e khoda dır. İngilizce konuşulan ülkelerde The Color of Paradise adı ile gösterime sunulmuştur. Özgün ismi Tanrı’nın Rengi anlamına gelmektedir. Majid Majidi’nin senaryosu yazıp yönettiği filmin önemli rollerinde Hossein Mahjoub, Mohsen Ramezani ve Salameh Feyzi oynamışlardır. Film, çevresini sadece dokunarak ve duyarak anlamaya çalışan görme engelli küçük bir çocuğun dünyasını masalsı bir üslupla anlatır.
Küçük Muhammed (Mohsen Ramezani), Tahran’daki bir körler okulunda yatılı olarak eğitim görmektedir. Kör olarak doğmuştur ve çevresindeki dünyayı dokunarak ve işiterek anlamaya çalışmaktadır. Okulu yazın tatile girdiğinde babası onu almak ve köyüne götürmek üzere okula gelir. Muhammed’in annesi ölmüştür ve babası yeni bir evlilik planlamaktadır. Özürlü bir çocuğun evlilik planlarını bozacağından endişelenen baba sürekli olarak ondan kurtulmak için çareler arar. Köyde ise Muhammed’i yazı birlikte geçirecekleri sevecen iki kız kardeş ve yaşlı ninesi beklemektedir. Ayrıca filmin sonunda çocuk yine masalsı bir şekilde canlanmaktadır.
7. P.K
PK, 2014 yapımı bilimkurgu ve komedi filmidir. Yönetmenliği Rajkumar Hirani, yapımı Hirani ve Vidhu Vinod Chopra, yazarlığı ise Hirani ve Abhijat Joshi tarafından yapılan bir Hint filmidir. Filmin başrollerinde Aamir Khan olmak üzere Anushka Sharma, Sushant Singh Rajput, Boman Irani, Saurabh Shukla ve Sanjay Dutt rol almıştır. Film, araştırma görevi için dünyaya gelen bir uzaylının hikâyesini anlatıyor.
Uzaylı, bir insan olarak (Aamir Khan), Rajasthan’daki bir araştırma görevi için çıplak olarak Dünya’ya gelir. Fakat uzay gemisinin uzaktan kumandası bir hırsız tarafından çalınır. Hırsızdan uzaktan kumandasını geri almaya çalışırken uzaktan kumandayı alamaz ama hırsızın kaset kaydedicisini ele geçirir.
9. Up
Yukarı Bak (Özgün adı: Up), 2009 çıkışlı ABD yapımı 3 boyutlu komedi-drama macera türlerindeki animasyon filmi. Film Pixar Animation Studios tarafından yapılmış ve Walt Disney Pictures tarafından dağıtılmıştır. Film Cannes Film Festivali’nde yer aldı ve Kuzey Amerika galası 29 Mayıs 2009 tarihinde gerçekleşti.
Filmdeki Carl Fredricksen karakterini özgün İngilizce versiyonunda Edward Asner, Türkçe dublajlı versiyonunda ise Erol Günaydın seslendirmiştir. Film Türkiye’de 16 Ekim 2009’da gösterime girmiştir.
Genç Carl Fredricksen utangaç, sessiz bir çocuktur. Ünlü kâşif Charles F. Muntz’a hayrandır. Muntz’un, Güney Amerika’daki Cennet Şelaleleri’nde bulduğunu iddia ettiği devasa kuşun sahte iskeletini üretmekle suçlandığını öğrenince üzülür. Muntz oraya gidip onun canlısını yakalamadan dönmemeye yemin etmiştir. Bir gün Carl, Ellie (Elizabeth Docter) adında enerjik ve biraz da erkeksi hareketleri olan bir kızla arkadaş olur. O da Carl gibi bir Muntz hayranıdır. “Kulüp evini” (çevredeki terkedilmiş bir ev) Cennet Şelalesi manzaralı bir uçuruma taşıma isteğini Carl’a sır verir ve ona kendine yardımcı olması konusunda söz verdirtir. Carl ve Ellie sonunda evlenir ve onarılmış evde birlikte yaşlanırlar. Bu sürede Carl sırayla oyuncak balon satıcısı ve “zookeeper” olarak çalışır. Çocuk sahibi olamayan ikili defalarca Cennet Şelalesi’ne seyahat için para biriktirir; fakat sonunda daha acil ihtiyaçları için harcarlar. En sonunda Carl yaşlılığında yola çıkmaya karar verir; fakat Ellie aniden hastalanıp ölür ve onu yalnız bırakır.
10. Akıl Oyunları
Nash, öğrencilik yıllarından itibaren hayaller görmeye başlar. Mezuniyetinden sonra, zamanla paranoid şizofreni olur; fakat hasta olduğunun farkına varamaz. Bir konferans sırasında aniden bir psikiyatristin karşısına çıkması ile olaylar zinciri değişir. Hastaneye yatar ve bu nedenle akademik çalışmalarından uzaklaşır.
Hastalığı kendi çocuğuna zarar vermesine neden olacak noktaya gelince eşi yeniden hastaneye gitmesi gerektiğini düşünür. Uzun süre hasta olduğunu kabul edemese de sürekli gördüğü kız çocuğunun hiç büyümediğini fark eder. Bu durum onun hastalığını kabul etmesini sağlar. Nash, yaşadığı hayali gerçekleri görmezden gelerek onlarla yaşamaya çalışacaktır. Gördüğü tedaviler etkili olmasa da eşi ve eski iş arkadaşlarının desteğiyle her şeye yeniden başlar. Kendi akıl hastalığını yine kendi aklı ile dizginleyerek akademik çalışmalarına yeniden hız verir. Tekrar üniversitede ders vermeye başlar. Sonunda gösterdiği sıra dışı mücadeleyle şizofreni ile birlikte yaşamına devam eder. Ve tarih bu müthiş dehaya, akıl hastalığını yine aklıyla yenerek hayatının geri kalanını bilime adamasından ve hastalığının başlamasından evvel yaptığı buluşlardan dolayı Nobel Ekonomi Ödülünü armağan eder.
Ufuk Açıcı 10 Film Önerisi Ufuk Açıcı 10 Film Önerisi Ufuk Açıcı 10 Film Önerisi Ufuk Açıcı 10 Film Önerisi
Sitemizi sosyal medya hesaplarınızda paylaştığınız için teşekkür ederiz.
Dünya Sinema Tarihinin En İyi 10 Filmi