Gider – Maliyet – Harcama ve Zarar Kavramları
Değerli okurlar, Gider, maliyet, harcama ve zarar kavramları günlük yaşamda çok kullanılan ekononik terimlerdir. Ancak çoğu zaman birbirlerinin yerine yanlış kullanılırlar. Maliyet hesaplamada önemli olan ve çok sık kullanılan bu kavramların her birinin ne anlama geldiğinin bilimmesi ve aralarındaki ilişkilerin ortaya konması önemlidir.
A ) Gider Kavramı
Her işletmenin bir kuruluş ya da var oluş amacı vardır. Bunların amaçlarına ulaşabilmeleri için üretim, satış, pazarlama gibi bir kısım faaliyetleri gerçekleştirmeleri gerekir. İşletmeler, bu faaliyetleri sonucunda gelir elde ederek yaşamlarını devam ettirirler. Elde edilen gelirler, işletme için gerçekte ekonomik bir faydadır. İşletmelerin türü ne olursa olsun ( ticaret-üretim-hizmet) yaşamlarını devam ettirebilmek için elde edeceği gelirler ya da faydalar karşılığında bazı fedekarlıklar a da katlanırlar. Bu fedakarlıklar, varlık, hizmet ya da bir başka faydanın tüketimi biçiminde gerçekleşir. Burada tüketilen bir faydanın başka bir faydaya dönüşümü söz konusudur. Örneğin, bir işletme üretim faaliyetini gerçekleştirebilmek için; hammadde, malzeme, işçilik, enerji gibi bir kısım varlık ve hizmet unsurlarını tüketir. Aynı şekilde bir ticaret işletmesi de ticari faaliyetlerini sürdürebilmek için; elektrik , su, malzeme, işçilik v.b. fedakarlıklara katlanmak zorundadır. Katlanılan fedekarlıkların ekonomik faydanın elde edilmesindeki katkısı, doğrudan olabileceği gibi dolaylı da olabilir.
Bu açıklamaları ışığında gideri şu şekilde tanımlayabiliriz.:
Gider, işletme faaliyetlerini yürütebilmek ve gelir elde edebilmek için belli bir dönemde tüketilen varlık ve hizmetlerin parasal ifadesidir.
Varlık ve hizmet tüketimlerinin gider olarak nitelendirilebilmesi için, yukarıdaki tanımdan da anlaşılaçağı üzere, üç önemli unsur söz konusudur.
1- Varlık veya hizmetin tükenmiş olması gerekir. Giderin ortaya çıkmasında en önemli unsur, bir faydanın (varlık ya da hizmetin) tükenmiş olmasıdır. Gider, tükenmiş olan varlık ya da hizmetin parasal karşılığını ifade eder. Tüketim olmadan giderin ortaya çıkmasıda söz konusu olmaz. Örneğin işletme faaliyetlerinde kullanılan malzemeler ya da demirbaşlar satın alındıklarında ilgili stok ve demirbaş hesaplarına alınarak maliyet değerleri ile aktifleştirilirler. Bu varlıklar işletme faaliyetleri için kullanılıp tüketildikçe gidere dönüşürler. Malzemeler işletme faaliyetleri için tüketildiğinde malzeme giderine, demirbaşlar da amortisman giderine dönüşürler. Burada gideri belirleyen unsur malzeme ve demirbaşın tüketilmesidir. Bu nedenle, gider, “tükenmiş maliyet ya da fayda” olarak da tanımlanmaktadır.
2- Tüketimin ikinci bir faydayı sağlaması gerekir. Tüketilen bir faydanın gider olarak ifade edilebilmesi için, ikinci bir faydanın ortaya çıkmasına neden olması gerekir. Bir başka ifadeyle, yapılan varlık ve hizmet tüketimlerinin işletme faaliyetlerinin yerine getirilmesi veya gelir elde edilmesi için yapılmış olması gerekir. İşletme faaliyetlerinin yerine getirilmesi veya gelir elde etmek için zorunluluk arz etmeyen tüketimler, gider olarak ifade edilmezler. Bu yapılan tüketimin bütününü kapsayabileceği gibi normal ölçüleri aşan kısmıyla da ilgili olabilir. Örneğin, üretim faaliyetlerini gerçekleştirmek için yapılan malzeme tüketimi bir giderdir. Ancak, depodaki malzemenin ihmalden dolayı değersiz hale gelmesi, bir tüketim ya da bir tüketim ya da mevcut faydanın yok olması anlamına gelse de, gider değildir. Çünkü yapılan tüketimin karşılığında ikinci bir fayda sağlanmamaış, boşa yapılan tüketim söz konusu olmuştur. Aynı şekilde, verimsiz bir çalışmanın sonucu olarak, normal ölçülerin üzerinde yapılan emek tüketimleri de gider kabul edilmez. Dikdat edileceği gibi gider ekonomik faydaya dönüşen bir tüketimi ifade ifade etmektedir.
3- Tüketimin belli bir döneme ait olması gerekir. Tüketimin gider sayılabilmesi için, dönemlerle ilişkilendirilmesi gerekir. Gider ifadesi belli bir dönemde yapılan tüketime verilen isimdir. Döneme ait olmayan tüketim o dönemin gideri olarak nitelendirilemez. Örneğin, gelecek dönemlere ait peşin ödenmiş bir kira, ödemenin yapıldığı dönemin gideri değildir. Kira için yapılan peşin ödeme, gerçekte, gelecek dönemlerde yapılacak işletme faaliyetleri için, bugünden, bir fayda stoku yaratmaktadır. Stoklanan fayda, gelecekteki belli bir sürede kiraya konu varlığın kullanım hakkıdır. Bu da, bir gider değil, elde edilen hakkın maliyetidir. Tüketim ise bu hakkın (yani faydanın) kullanılmasıyla gerçekleşir. Kiraya konu varlığın sağladığı faydayı bu günden (tüketip) kira bedelinin gelecekte ödenmesi, bu durumu değiştirmektir. Örneğin, işletme Ocak ayında kiraladığı bir binanın üç aylık kira bedelini Mart ayının sonunda ödeyebilir. Bu durumda, kira sözleşmesinden doğan fayda ödemenin yapılacağı zamana kadar geçen üç ay içerisinden tüketilmiş olacaktır. Bunun gidere dönüşmesi de bu aylarda gerçekleşmiş olacaktır.

B) Maliyet Kavramı
Maliyet, belli bir amaca ulaşmak için katlanılan fedakarlıkların parasal ifadesidir.
Dikkat edileceği gibi maliyet kavramı, amaçla ilişkilendirdirildiğinde anlamanı bulmaktadır. Amaç, bir sonucun elde edilmesine yöneliktir. Bu nedenle, maliyet kavramının tek başına kullanılması yerine, gerçekleştirilmek istenen amaca göre ifade edilmesi gerekli görülmektedir. Bu durumda, katlanılan fedakarlıkların parasal karşılığı gerçekleştirilen amacın maliyetini oluşturur. Örneğin, amaç hammadde tedariki ya da sabit kıymet elde etmek ise, bunlar için katlanılan fedakarlıklar, bu varlıkların elde edilme maliyetini oluşturur. Aynı şekilde, amaç, bir mamulün üretilmesi ise bunun için katlanılan fedakarlıklar da üretilen mamülün maliyetini oluşturur.
Maliyet belirlemesi, üretim faaliyetinin tamamlandığı noktaya göre yapılıyor. ise bu maliyete sınai maliyet, satış noktasına göre yapılıyor ise ticari maliyet adı verilir. Maliyet muhasebesinde, maliyet kavramı, genellikle üretim faaliyeti sonucu elde edilen mamul ya da hizmet maliyetleri ile sınırlı tutulmaktadır. Bu açıdan, maliyet kavramını aşağıdaki şekilde ifade etmek mümkündür.
Maliyet, üretilen mamül ve hizmetler için yapılasn fedakarlıkların (varlık ve hizmet tüketimlerinin) parasal ifadesidir.
Katlanılan fedakarlıkların parasal ifadesinin, hangi aşamada maliyert kavramı ile ifade edileceği, çoğu zamani bir tartışma konusu olmaktadır. Örneğin, üretime verilen ilk madde ve malzeme ya da işçilikler hangi kavravramda nitelenecektir. Gider mi yoksa maliyet mi?
Belli bir dönemde tüketilen varlık, hizmet ya da faydanın maliyet değeri gider olarak nitelenir ve bu şekilde kayıtlara alınır. Bunlardan üretimle ilgili olanları,üretilen mamül maliyetinin hesaplanmasında yarı mamül veya mamül maliyetine dönüştürülür. Örneğin, bir malzeme sayın alındığında, maliyet değeri ile stok hesabına lınır. Bu malzemeler tüketildikçe, tüketilen malzemenin maliyet değeri, “Malzeme Giderine” dönüşür. Daha sonra bunlardan, mamul üretimi için tüketilenler yarı mamıl ya da mamul maliyetine dönüşür. yani, varlık tüketildiği nokta açısından gidere dönüşmekte daha sonra belli bir amaçla ilişkilendirildiğinde de o amacın maliyeti olarak görülmektedir.
İşletme maliyeti için tüketilen varlık ve hizmetler gider olarak ifade edilecek, bunlardan mamul maliyetini oluşturanlar, yarı mamul ve mamul maliyetine dönüştüğünde maliyet kavramı ile ifade edilecektir. Satışı yapılan mamullerin maliyet değeri de, tek düzen maliyet sistemindeki termonolojiye uygun olarak “Satılan Mamullerin Maliyeti” şeklinde ifade edilir.
C) Zarar Kavramı
Zarar kavramını farklı biçimlerde tanımlamak mümkündür. Gelir ve gider arasındaki olumsuz fark ya da belli bir dönemde işletme faaliyetleri sonucunda varlıklarda meydana gelen azalma biçiminde tanımlamak mümkündür.
Yukarıdaki zarar tanımları, daha çok, işletme faaliyetlerinin bir bütün olarak sonucuna yönelik tanımlamalardır. Maliyet muhasebesinin amaçları açısından, dar kapsamlı bir tanımlamanın yapılması, zararın gider ve maliyet kavramlarıyla farkının ortaya çıkması açısındn yararlı olacaktır.
Zarar, işletme faliyetlerinin yerine getirilmesi sırasında yapılan gereksiz veya gereğinden fazla (verimsizliğin sonucu olarak) yapılan tüketimlerdir.
Zarar, bir başka anlatımla, ekonomik fayda yaratmayan, boşa yapılan tüketimlerdir. Örneğin, depodaki hammaddenin normal kabul edilmeyen nedenlerle, kullanılmaz hale gelmesi ya da yok alması bir zarardır. Yine, verimsiz bir çalışmanın sonucu olarak, mamul başına tüketilmesi gereken 2 Kg hammedde kullanımı yerine 2,5 Kg kullanılması gereğinden fazla bir tüketim ifade eder ve zarar olarak nitelenir. Dikkat edileceği gibi zarar, boşa yapılan ya da karşılığında ekonomik bir fayda elde edileneyen tüketimlerin karşılığı için kullanılmaktadır.
D) Harcama Kavramı
Harcama Kavramı, çok farklı biçimlerde tanımlanmaktadır.
Harcama, işletme tarafından herhangi bir nedenle para ve para benzeri araçlarla yapılan ödemelerdir..
Ya da, Bir mal, fayda ve hizmet sağlanması veya herhangi bir edim karşılığı olmaksızın ortaya çıkan bir yükümlülük nedeniyle yapılan ödeme ve borçlanmalardır.
Birinci tanımda temel undur ödemelerdir. Ödemede kullanılan araç, paradan başka çek ve benzeririlerini de kapsamaktadır. İkinvi tanımda ise ödemenin yanında, tüm varlık ve devirleri, borçlanmalar ve yükümlülükler de harcama olarak kabul edilmektedir.
E) Gider – Maliyet – Zarar ve Harcama İlişkisi
Gider, harcama, maliyet ve zarar kavramlarının birbirinden farklı olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, bu kavramlar arasındaki ilişkinin belirlenmesi söz konusu kavramların daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.
Özetle, bir amaca ulaşmak için yapılan fedakarlıkların parasal tutarı o amacın maliyetinı oluşturur. Amaç hammadde temini ise, bunun için ödenen alış bedeli ve yapılan satın alma giderleri o hammaddenin maliyetidir. Alış bedeli ve satıın alma giderleri için yapılan ödeme ve borçlanmalar ise harcamadır. Elde edilen hammadde maliyet bedeli ile bilançoda yer alır. Bu hammadde mamul üretimi için tüketildiği dönemde, gidere dönüşür ve o dönemin hammadde gideri olarak ifade edilir. Hammadde belli bir amacı, yani mamul üretimini gerçekleştirmek için tüketilmiştir. Bu durumda, tüketilen mammaddenin bedeli üretilen namulün maliyetine dönüşür. Söz konusu hammaddenin bir kısmı, depoda gerekli tedbirlerin alınmaması nedeniyle çürür ya da yok olursa, bu kısım da zarara dönüşür.
Dikkat edileceği gibi; gider, maliyet ve zarar kavramları bir varlık ya da hizmetin tüketimine dayanırken, harcama kavramı ise tüketilen varlık ya da hizmetin veya faydanın datın alınması için yapılan ödeme ve borçlanmalarla ilgilidir. Yani, gider, maliyet ve zarar kavramları bir işletme için daha çok içsel, haracam ise aynı konunun dışsal yönünü ifade etmektedir.
Ayrıca, harcama ile gider, maliyet ve zararın ortaya çıkması eş zamanlı olabileceği gibi zamanlama farkları da söz konusu olabilir. Harcama, gider, maliyet ve zarardan önce olabileceği gibi daha sonrada yapılabilir. Yukarıdaki örnekte, harcama hammadenin satın alıması sırasında hammadde edinme maliyeti ile eş zamanlı olarak ortaya çıkarken, bunun gidere dönüşmesi daha sonraki bir zamanda (tüketildiğinde) gerçekleşmektedir. Aynı biçimde, peşin ödenen bir kira söz konusu olduğunda, ödeme ile harcama oluşurken bunun gidere dönüşmesi daha sonra olmaktadır. Bir başka örnek ise personele ödenen ikramiyelerdir. Yıllık ortalama 600.000 tl ikramiye ödeyen bir işletmenin, ödemeleri ya da kesin tahakkukları her yılın temmuz ayında yaptığını varsayarsak, ocak ayından başlayarak her ayın sonunda yaklaşık 60.000 tl işçilik gideri olarak gerçekleşirken, buna ilişkin harcama veya personele borçlar hesabına kaydediceği Temmuz ayında gerçekleşir.
Gider – Maliyet – Harcama ve Zarar Kavramları Gider – Maliyet – Harcama ve Zarar Kavramları
Kaynaklar
Maliyet Muhasebesi /Mevlüt Karakaya/ Gazi Kitabevi
Maaliyet ve Yönetim Muhasebesi / Kamil Büyükmirza / Gazi Kitabevi
Stratejik Maliyet Muhasebesi / Reşat Karcıoğlu / Aktif Yayınevi
Sitemizi sosyal medya hesaplarınızda paylaştığınız için teşekkür ederiz.