Alacak Yönetiminin Önemi
Değerli okurlar, alacak yönetiminin önemi. İşletmeler için nakit anahtar bir role sahip olmasına ve hemen her işletmenin faaliyetlerini yürütmesinde nakdi tercih etmesine rağmen, tüm işlemlerin her zaman nakitle yerine getirilmesi mümkün değildir. Çeşitli nedenlerle faaliyetlerin vadeli olarak yapılması zorunlu olur. Alacak unsuru bir şahıs ya da bir işletmenin mal ve hizmetler ile gayrimenkul ve hatta nakdin sonradan ödeme sözü karşılığında elde edilmesinden oluşur.
Alacaklar işletmenin normal faaliyetleri ile ilgili ve faaliyetleri dışındaki işlemler nedeniyle işletme dışındaki kişilerle ilişkilerinden kaynaklanmaktadır. Bir işletmenin gayrimenkullerini vadeli satması nedeniye sahip olduğu alacakları ile mal ve hizmet satışından doğan alacakları hatta depozito ve teminat vermek suretiyle uzun bir vade sonunda geri almak üzere sahip olduğu her türlü unsurlar alacaklarını teşkil etmektedir.
Belirtilen alacakların tümüne her zaman ve işletmede rastlamak mümkün olmamaktadır. Örneğin; bir firmanın gayrimenkullerini vadeli satması sonucu sahip oldukları alacakları firmalarda çok ender yaşanan olaylardır. Bu nedenle bu tür alacakların analizi yapılan işlemin özel olarak incelenmesini ile gerçekleştirilir.

İşletmelerin hemen hemen her zaman sahip oldukları ve sürekli yöntemiyle uğraştıkları alacakları ticari alacaklarıdır. Ticari alacaklar işletmenin normal faaliyetleri sonucu mal ve hizmetlerin satışından kaynaklanan alacaklarıdır. Diğer bir ifade ile ticari alacaklar bir işletmenin diğer bir işletmeye veya bireye kredili olarak kendi ana faalliyet konusuna giren mal ve hizmetleri açık hesap şekinde veya senetli olarak ve/veya taksitli olarak satışından ortaya çıkan alacaklardır.
Bir firmanın kredi ile ilgili işlemleri iki taraflıdır. Birincisi firmanın müşterilerine vadeli satış ile sahip olduğu alacakları, ikincisi de başka firmalardan kredili alış yaparak ortaya çıkan borçlarıdır. Bu nedenle alacak yönetimi, iki taraflı olarak, firmanın vadeli satışları yanında kredili alışları da ele alınarak incelenmelidir.
Alacakların yönetiminde temel amaç, alacakların firmanın net şimdiki değerine yapacağı katkının arttırılmasıdır. Peşin satışın her zaman mümkün olmaması bir tarafa, vadeli satış yapmak suretiyle faaliyetlerin yürütülmesinin çeşitli avantajlı yönleri de bulunmaktadır. Avantajlardan ilki, vadeli satış politikası firmanın satışlarını arttırmaktadır. Özellikle rekabetin şiddetli olduğu endüstrilerde şartlar vadeli satış yapmayı zorlayıcı oluyor. Ayrıca vadeli satış yapılmadığında azalan satışlar nedeniyle firmanın kârlarının bir kısmı kaybedilmektedir. Bu nedenle satışların dolayısıyla kârlılığın arttırılmasına yapacağı katkı yönünden vadeli satışlar benimsenmektedir.
Vadeli satışın yukarıda belirtilen nedene bakılarak benimsenmesi tek başına yeterli olmamaktadır. Kârları arttırıcı yönü yanında müşterileri finanse etmenin ve fonları müşterileri finanse etmede kullanmanın diğer bir ifade ile alacaklara bağlanan fonların maliyeti olduğu da dikkate alınmalıdır. Alacakları finanse eden fonlar herhangi bir kaynaktan alınana krediler olduğunda kullanılan krediye ödenen faiz ve giderler alacaklarında maliyetini oluşturur. Firmanın kendi fonları ile müşterileri finanse etmesi halinde de firmanın sermaye maliyeti alacaklara bağlanan fonların maliyetidir.Bu nedenle vadeli satış yapmak suretiyle alacaklar artarken bu işlemin maliyetinin tespit edilmesi ve vadeli satışların kârlarda yaratacağı artışla karşılaştırılması gerekir.
Gerçekte kredili satış yapmanın sağlayacağı katkıları etkileyen değişik olaylar vardır. Vadeli satışları artırıp kârlarda yaratacağı artışla, alacakların maliyetinin karşılaştırılması yeterli değildir. Çünkü vadeli satış yapıldığında bağlanan fonların maliyeti dışında çeşitli olaylar alacakların katkısını değiştirmektedir.
Müşterilerin tümünün her zaman borçların ödemede aynı davranışı gösterdikleri söylenemez. Bir kısım müşteriler borçlarını tam vadesinde öderken, bazı müşteriler geciktirerek ödemekte, bazıları da hiç ödememekte ya da ödeyememektedir. Borçlarını geciktirerek ödeyen müşteriler bir süre daha finanse edilip ilave maliyetler yaratırken, alacakların hiç tahsil edilememesi durumunda kârın ötesinde doğrudan zarar doğmaktadır.
Tam zamanında ödeyen müşterilerin kredi talıpleri kabul edilerek vadeli satış yapıldığında, kârlılık artacak, talep reddedildiğinde satış yapılamayacağından kârlılık da olmayacaktır.
Geciktirerek ödeyen müşterilerin kredi talepleri kabul edildiğinde, tahsilat masrafları ortaya çıkacak, bu masraflar karşılanırsa kâr elde edilebilecektir. Bu tür müşterilerin talepleri reddedildiğinde tahsilat masrafı bulunulmayacak ancak satış ve kârları kaybolacaktır.
Hiç ödeme yapmayacak müşterilerin kredi talepleri kabul edildiğinde, hem tahsilat masrafları, hem de kaybedilmiş alacak bulunmayacağından bu durum firma için daha yararlı olacaktır. Bu tür müşterilerin talepleri kabul edilmiş olursa tahsilat masrafları ile alacakların ana unsurunun kaybedilmesi nedeniyle firma zarara uğrayacaktır.
Belirtilen sonuçlardan firmanın değerine en fazla katkıyı veren alternatifin tespit edilerek uygulanması alacaklar yönetiminin temel amacını oluşturmaktadır.
Alacakların yönetilmesinde, sağlam müşterilerin kredi taleplerini reddedip kârlılığın azalmasına neden olmamak için kredi talepleri kabul edilmelidir. Ödemeleri geciktiren müşterilerin kredi talepleri kabul edilerek kârlılık artırmaya çalışılır. Fakat tahsilat masraflarının fazlalaşması nedeniyle bu tür müşteriler tarafından işletmeler zarara uğratılabileceği için tahsilat masrafları ve kaydedilecek alacaklara neden olacak talepleri red edilmeye çalışılabilir. Bu işlemlerin yerine getirilmesinde ve doğru kararların alınmasında aşağıdaki noktalar üzerinde durulur.
- Kredi talep eden müşterilerin talebi kabul edilecek midir?
- Karar kabul edilmişse, kredinin tutarı ne kadar olacaktır?
- Müşterilerin erkene ödemelerinde nakit iskontosunun oranı ne olacaktır?
- Ödemede geciken müşterilerde tahsilatın yapılması için ne gibi uygulamalar yapılacaktır?
Ne var ki, belirtilen kararların alınması kolay bir iş değildir. Kredi talebinin kabulü ve kredi değerliliğinin tespit edilip sınırının çizilmesi oldukça zordur. Çünkü ekonomik hayat son derece dinamiktir. Uzun bir süre borcunu zamanında ödeyen müşteriler belli bir süre sonra davranışlarını değişrtirip ödemede gecikebilir.
Alacaklardan beklenilen yararların tam olarak sağlanabilmesi için alacakların yönetimini etkileyen unsurların dikkate alınarak, alacaklarla ilgili analizlerin yapılması gerekir. Bu tür analizler kredi politikalarının tespit edilmesi, tahsilatla ilgili işlemlerin belirlenmesi ve kredili işlemlerle ilgili politikalrın sürekli gözden geçirilmesi şeklinde yürütülmektedir.
Alacaklara Yapılan Yatırımı Etkileyen Faktörler
Alacakların yönetimi risk ve kârlılık yönünden ele alınıp firmanın likiditesini korumaya da dikkat edilecektir. Bu yönüyle firmalar alacaklara bağlayacağı parayı da sermaye yatırımına benzer biçimde değerlendirerek karar verecktir. Bu karar da etkili olan ve alacak miktarını etkileyen faktörler aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir.
- Satış Hacmi,
- Satılan Mal ve Hizmetin Özelliği,
- İşletmelerin Büyüklüğü,
- Ekonomik Konjoktür,
- Rekabet Durumu,
- Kredili Satış Şartları ve Politikası,
- Alacakların Tahsilatında Etkinlik ve Tahsilat Politikası,
- Alacak Senetlerinin Kullanım Derecesi
- Müşterilerin Nitelikleri ve Kredi Limitleri
Alacak Yönetiminin Önemi Alacak Yönetiminin Önemi
Sitemizi sosyal medya hesaplarınızda paylaştığınız için teşekkür ederiz.